Halkının üçte ikisi açlık sınırının altında bir maaşla geçinmeye mahkûm edilmiş bir ülkede 1 milyar 400 milyon (1,4 katrilyon) liraya “AK-Saray” adıyla sultanlık sarayı yaptırılıyor. Üstüne üstlük, 400 trilyon liralık yeni bir uçak alınıyor emrine. Bunlar devletin bir numaralı yöneticisine harcanan paranın küçük bir meblağı. Buna karşılık 1 Ekim 2014 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT’ta) yapılan değişiklikle gazilerin protez hakkına kısıtlama getiriliyor. Vatan ve millet uğruna kolunu, bacağını feda eden gazilerimize ve canını veren şehitlerimizin yakınlarına en ucuz tekerlekli sandalye ve protez layık görülüyor. “Yüksek teknolojili olanına para vermem” deniyor. Ankara’da belediye otobüs şoförleri, araca gazi muafiyetinden yararlanarak binmek isteyen gaziye, “şerefsiz, gazi oldunsa bana mı oldun” şeklinde şerefsizliğin en bayağısıyla davranılıyor. Belediye Başkanı’nın tutumu ayrı bir rezalet oluşturuyor.
Ve bu koşullarda yılda bir kez kalkıp Engelliler Günü etkinlikleri yapıyoruz; engellilerin sorunlarını düşünüyor gibi yapıyoruz. Toplumda ve engellilerde birikmiş gazı alıyoruz.
ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN İSTİHDAM SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ
Türkiye’de sayılarının 8,5 milyon dolayında olduğu belirtilen ve yüzde 79’unun işgücü kapsamı dışında (yani işsiz) olduğu belirtilen engellilerin en önemli ve öncelikli sorunu, istihdam sorunudur. Sosyal devlet politikasının ana hatlarının başta geleni ve insani gelişmişlik indeksinin yüksekliğinin temel göstergelerinden en önemlisi, engelli vatandaşlarımızın öncelikle istihdam sorunlarını çözmek, layık oldukları bir işe yerleştirmek ve insanca yaşamalarını sağlamaktır. Bu onlarda kendine güven, topluma yararlı olma, kendisinin gereksiz olduğu duygusundan kurtulma duygusu aşılayacak, topluma faydalı bir vatandaş olma yolunda ilerletecektir.
Engellilerin eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal rehabilitasyon gibi hayati hizmetlerden bütünsel bir şekilde faydalanmaları, temel haklarını tam ve etkin bir şekilde kullanabilmeleri, çağdaş toplum olmanın gereklerinden biridir. Öte yandan engelli vatandaşlarımızla ilgilenmek, onlara her bakımdan destek olmak, sosyal devlet anlayışının en önemli gereklerindendir.
Günümüzde engelli vatandaşlarımız eğitimden sağlığa, kültürden sosyal psikolojiye kadar birçok alanda ciddi sorunlarla karşılaşmaktadırlar. En önemlisi –Ankara belediye Başkanı Gökçek’in geçen ay (Kasım ayında) bir Gazimize bir otobüs şoförünün yaptığı terbiyesizliğin ve vefasızlığın sonucunda yaptığı aşağılayıcı tutum ve davranış gibi- toplumsal hayatta karşılaşılan yanlış insan davranışları engellilerimizi üzmekte ve hayattan bezdirmektedir.
YILDA BİR SEFER DEĞİL, HER ALANDA GÜNDEMDE TUTULMALI
Hiç kuşkusuz engellilerimizin ve sorunlarının, belirli tarihlerde hatırlanması yerine, hayatın her alanında gündemde tutulması, ülke gerçeklerine uygun bir anlayışla kalıcı ve köklü çözümlere kavuşturulması büyük önem taşımaktadır.
KALKINMIŞLIĞIN VE ÇAĞDAŞLIĞIN ÖLÇÜTÜ
Bir ülkenin kalkınmışlığını ve güçlü bir sosyal devlet olmasını belirleyen önemli ölçütler içerisinde, hastalara, engellilere ve yaşlılara verilen hizmetlerle, yaşamın her alanında engelli olmayı önleyecek düzenlemelerin yapılması ve engellilerin istihdam oranları da sayılmaktadır.
ENGELLİ, ENGELSİZ ELELE ENGELSİZ BİR KAYATA!
Engellerin birlikte ve beraber aşılacağı düşüncesiyle, engelli ve engelsizlerin bir arada, el ele verdiği bir hafta ve engelsiz bir hayat diliyor, bütün engelli vatandaşlarımızın Engelliler Haftası’nı kutluyorum.