Burdur Sivil Toplum Platformu Başkanı Kemal Arslan düzenlediği basın toplantısında Burdur Belediyesi’ni uyarıda bulundu. Arslan OSB nin kendi arıtmasını yapmadan ürettiği endüstriyel atık sularını 6 yıldır şehir kanalizasyon şebekesine akıtılmasını kesip arıtmasını yaptırmaya zorlaması gerekir iken, özel laboratuarlardan alınan analiz raporlarına dayanarak, OSB atık sularının arıtılmadan şehir şebekesine sokulmasına yasal kılıf hazırlamak olan meclisten izin alma girişiminde bulunulduğunu ve vazgeçilmesi hususunda çağrıda bulundu. Arslan, aksi halde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz hakkında suç duyurusunda bulunacağını bildirdi.
İŞTE ARSLAN’IN BASIN AÇIKLAMASI
Çevrenin canlı öğelerinin hayati aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen, niteliklerini bozup yapısal zararlar meydana getiren yabancı maddelerin hava, su ve toprağa yoğun şekilde karışması olayına çevre kirliliği denilmektedir.
İnsan eliyle yaratılan kirliliğin tabiata ve çevreye verdiği zararın boyutunun her geçen gün artması karşısında insanlık, çevre kirliliğini önlemeye yönelik girişimlerini artırmıştır.
Özellikle endüstriyel atıkların yol açtığı çevre kirliliğini ilimizde OSB-Organize Sanayi Bölgesinde kurulu bulunan sanayi kuruluşlarından doğru yaşamaktayız.
Burdur OSB ‘de yer alan sanayi kuruluşları ve OSB, 2004 yılında kendi artmalarını yapmadan atıklarını şehir kanalizasyon şebekesine dahil etmek istemişler, dönemin Belediye Başkanı Necdet İLGÜN, kamu kurumu laboratuarlarına yaptırdığı analiz sonucu Burdur OSB atık sularının kirli bulunduğu nedeniyle şehir kanalizasyonuna almadığı bilinmektedir.
2008 Yılında dönemin Belediye Başkanı Sebahattin AKKAYA’dan aynı talepte bulunan OSB’ ye 1 yıl içinde kendi arıtmasını yapması koşuluyla 31.7.2008 tarihinde yapılan ön protokol ile OSB nin atık suları şehir kanalizasyon şebekesine bağlanmıştır. Kendi arıtmasını yapması için 01.9.20109 tarihine kadar verilen sürede OSB kendi arıtmasını yapmadığı gibi Burdur Belediye Başkan Sebahattin AKKAYA’da Protokol hükümlerini yerine getirmemiş, 6 yıl boyunca Burdur Gölünü kirletmeye devam etmiştir.
Burdur Sivil Toplum Platformu olarak 24.7.2014 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığımız başvuru 2014/ 3407 hazırlık numarasıyla Savcılık araştırmasındadır.
02.9.2014 Tarihinde Burdur Belediye Başkanlığı’na da başvurup, OSB’nin endüstriyel atıklarının şehir şebekesine bağlantısının kesilmesini istedik. Belediyeden verilen cevabi yazıda, Su Kirliliği Yönetmeliği’nin 25 ( e) maddesi hükümleri göz ardı edilerek, sergilenen usulsüzlüğe devam edileceği bildirilmiştir.
Kendi arıtmasını yapmayan OSB yönetimi, özel laboratuarlardan aldıkları sanayi kuruluşu atık sularının evsel atık mahiyetinde olduğunu bildiren ve gerçeği yansıtmadığını düşündüğümüz tahlil sonuçları ile OSB atık su bağlantısının yeni bir Protokol ile şehir şebekesine ağlantısının devam etmesini istemektedir.
OSB Yönetiminin talebini yerinde bulan Burdur Belediye Başkanı, 05.11.2014 günü yapılacak Meclis Toplantısında, şehir kanalizasyon şebekesine OSB atık su bağlantısını yapabilmek için yetki talebinde bulunduğunu gündeme koymuştur.
Detaylıca açıkladığımız üzere, kirli olduğuna dair raporlara istinaden 2004 yılında şehir şebekesine bağlanmayan OSB atık sularının, 2008 yılında şartlı olarak 1 yıl süre verilerek kanalizasyona alındığı görmezden gelinerek;
OSB’nin Endüstriyel atıklarının, ancak kimyasal arıtmalarda arıtılabileceği gerçeği göz ardı edilerek şehir kanalizasyonuna bağlanıp, Belediyenin biyolojik arıtmasının arıtamadığı kimyasalların, olduğu gibi Burdur Gölüne deşarz edilmesi telafisi mümkün olmayan çevre felaketine yol açacağı tartışmasız tehlikeli bir girişimdir.
Su çekilmesi tehlike sınırlarında olan Burdur Gölüne arıtılmamış endüstriyel atıkların verilmesi, Gölün daha da kirlenmesi ve Burdur Halkının sağlığını tehlikeye atacak bir girişimdir.
Halen yürürlükte ve uyulması zorunlu olan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin Geçici 4. maddesini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
“Geçici Madde 4 — Belediye ve organize sanayi bölgeleri alt yapı yönetimleri atık su arıtma tesisi iş termin planlarını bu yönetmelik yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde hazırlayarak mülki amir kanalıyla Bakanlığa sunmak zorundadırlar. Arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlanmayan mevcut organize sanayi bölgeleri alt yapı yönetimleri ortak arıtma tesislerini iş termin planı onay tarihinden itibaren en geç bir yıl içerisinde arıtma tesisi inşaat ihalesini gerçekleştirmek ve takip eden üç yıl içerisinde de işletmeye almakla yükümlüdürler. Organize sanayii bölgesi içerisinde tehlikeli ve zararlı maddeler içere n atıksu deşarj eden tesisler derhal gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Atıksu arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlamayan belediyeler; iş termin planı ve atık su arıtma tesislerini bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapmakla yükümlü oldukları süreler aşağıda verilmiştir.” (Burdur için bu süre 4 yıldır)
Yönetmelikle OSB lerin mutlak surette kendi arıtmalarını en geç 4 yıl içinde faaliyete geçirmesi zorunlu kılınan Burdur ilinde OSB nin atıklarının temiz olduğu iddiasıyla şehir şebekesine bağlanmaya kalkışılması, halkın sağlığının hiçe sayılmansın yanı sıra suç içermektedir ve bu Yönetmeliği uygulamakla yükümlü Çevre ve Şehircilik Bakanlığını yapmadıkları görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.
Bu bağlamda Burdur Belediye Başkanını son bir kez daha uyarıyoruz !
OSB nin kendi arıtmasını yapmadan ürettiği endüstriyel atık sularını 6 yıldır şehir kanalizasyon şebekesine akıtılmasını kesip arıtmasını yaptırmaya zorlaması gerekir iken, özel laboratuarlardan alınan analiz raporlarına dayanarak, OSB atık sularının arıtılmadan şehir şebekesine sokulmasına yasal kılıf hazırlamak olan Meclisten izin alma girişiminden vazgeçmeye çağırıyor aksi halde Burdur Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı bildiriyoruz.
Burdur Belediye Meclis üyelerini duyarlı davranmaya,
Burdur Valiliğini de Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını sağlamaya,
Burdur Halkını da bir çevre felaketine yol açacak böylesi sorumsuzluklar karşısında ayağa kalkıp, geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.